BİR AN Kİ HİÇ BIRAKMADI PEŞİMİ
BİR AN Kİ HİÇ BIRAKMADI PEŞİMİ
Yüzünün yarısına yoğunlaştığım zaman
gülümsemeyi göremezdim
Ama aynı anda yüzünün tamamında
nefis bir gülümseme olduğunu
hayretle farkederdim
Dudaklarında yüzünün tüm ifadesi toplanırdı
Şaşırtırdı bazen dudakların
acı orada
mutluluk olarak şekillenirdi
Gözlerin başka yerlerde
başka şeylere bakar
acıyı değil
buruk mutluluğu bırakırdı üstlerine
Gözlerinin gittiği yerde olmak
o bakışın konduğu nesnelerle
özdeşleşmek isterdim
İstemekten de öte
dayanılmaz bir hırsla arzulardım bunu
O buruk mutluluğun ışınlarındaki
acıyı çekip almak ne hoş olurdu
Ama bilemezdim ışınların neresinde olduklarını
Hüzme demetini tek tek çözer bakardım
Bulamazdım acının izini ama orada olduğunu bilirdim
Nesnelerde arardım acıyı
İçime bir şüphe düşer
kadının bu acıyı hiçbir yere bırakmıyacağını düşünürdüm
O acıyı ilk sezdiğim yere
onun dudaklarına dönerdim
Orada hala buruk mutluluğu gizlerdi
Ama artık benden acıyı saklıyamazdı
Kaçırırdı dudaklarından tüm çizgileri
Simsiyah gözlerinin derinliklerine gömüverirdi sezdirmeden
Bense dudaklarından kaçan çizgileri
o cizgilerin gizemli manalarını
onun ellerinde
yüzünde arardım
Kaygılı mutluluklar doluydu elleri ve de yüzü
Ama ben bunların ötesini
onun asıl dünyasını görmek isterdim
Bu dünyanın derinliği titretiyordu beni
Gözlerine bir an için gelen duyguları yakalamak
Onlarla birleşip derinlere gitmek iserdim
Bu olmalı diyordum
bir kadının parçası olmak
VE DE ONU ANLAMAK
Yavuz Oncelay
Agustus 1991
0 Comments:
Post a Comment
Subscribe to Post Comments [Atom]
<< Home