T. S. Eliot "Little Gidding" den

T. S. Eliot  "Little Gidding" den alıntı bir kaç mısra

Biz ölürüz ölenlerle

Bak ayrılıyorlar

ve biz onlarla gidiyoruz

Biz doğarız ölülerle

Bak dönüyorlar

ve bizi de getiriyorlar

We die with the dying:
See, they depart, and we go with them.
We are born with the dead:
See, they return, and bring us with them.

POETIC MOMENTS

POETIC MOMENTS

BUNU HEP YAPIYORSUN

BUNU HEP YAPIYORSUN

Tutuyorsun havayı
Şimdi her yer NEFESSIZ
Bakışınla topluyorsun herşeyi
Şimdi her yer YANLIZLIK
Kulakların her titreşimi alıyor
Şimdi evren çok SESSIZ
Kavrıyorsun güneşi
Şimdi heryer buz gibi
Seviyorsun herşeyi
Şimdi dünya SEVGISIZ
Basıyorsun RUHUMA
Geçtiğin her yer bomboş

Sen
Bu koca  evrende
Bir bütün yanlızlık
Buz gibi havasız
Sessiz
ve
Sevgisiz ...ve..
Boş....

C Y Öncelay
Eylül 1991

UGUR

UGUR

Gözlerim yere bakar
Bezgin
Bıkkın
Yitişi seyrederim
Bir engin ümitsizlik ,
                    yutar özgürlügümü
Taşır ruhumu çaresiz karanlığa..
Duyarsız bakarım engin ümitsizliğe
Dost tutarım bir sessiz çığlığı
El ele yürürüz  ormanlarda
Göz göze geliriz iç çekişlerimizde
Akar hırs dolu gözyaşlarımız
İnsan olduğumuzu anımsatırcasına
Sonra
Yeniden döneriz izbe köşelerimize
Ezik
Bıkkın.......





Cemil Yavuz Oncelay

24.1.1993

KINA ÇİÇEĞİ

KINA ÇİÇEĞİ

Mutluluğumu saklıyorum kına çiçeğinin kırmızısına
Ruhum olsun istiyorum katmerleri ki....
Seni gizliyeyim aralarına

C.Y.Oncelay
1991

BİR BURUK HURMA

BİR BURUK HURMA

Dönüp bakıyorum duygunun ötesine
Donuk.. kaygısız yıldızlar görüyorum
Gölgesiz.....
Buruş buruş olmuş bir sonsuzluk uzanıyor
                           tüm kaygıların kümelendiği
Bağnaz ışıklar aydınlatıyor kaygı çukurlarını
||  bir buruk hurma tadı yayılıyor ağzıma  ||
Zamansız.....

C Y Öncelay
Aralık 1991

KÜSKÜNÜM

KÜSKÜNÜM

Küskünüm ağlıyorum
Kaskatı gözyaşlarım gergin
Taş olup yürüyor yüreğime
Aşk olup  dudaklarıma değiyor paramparça

Küskünüm...
Bedenimden çalıp tarumar ettiğin her anıma
                                                 gizlediğin........
Ağlıyorum..
Kat kat gölgende kaybolan benliğime
                                                 ürkek....
Küskünüm yüreğime kazıdığın aşkına
Hüzün veren sözlerine

Ağlıyorum pişmanlıklarıma
Şimdi önümde duvar olan

Aşamıyorum sabitliklerimi
                                      mekanını bilmediğim
Hıçkıran bir benlik
O benim....
Tanımadığım....                                                            


HEPSİ DİMDİK YAŞADI KİŞİLİĞİMİN YANIBAŞINDA
KİMİ ZAMAN DURGUN....KİMİ ZAMAN HIRÇIN.....

DÜŞ

DÜŞ

Işığı emer karanlıklar kar beyazı sabahlara
Tüm fısıltılar asılı kalır buz gibi durgunluklara
Uzanırsın düşüncenle bilinmeyene
...................rüya yerlere

Bir düş oluşur
Salt bilemediklerinden...kaygısız...
Gölgeler sis olur yaşamadığın anlarla örtülü
Duyarsın rüya renklerinin belli belirsiz fısıltılarını
Gölgeleri konuşurlar ...kuşkusuz
Yüzün şekillenir....bir sessizlik kadar devinimsiz

ve sen
Yansırsın....zamana....
Geçmişi olmıyan masmavi aynalarda...

C Y Öncelay
Şubat 1999

GÜLÜYORUM KARANLIĞA

GÜLÜYORUM KARANLIĞA

Doğuyorum bir okyanusun yemyeşil derinliklerinden
Aşıyorum karanlığı  bir isyankar yeşille
Takıyorum bakışımı güneşin sonsuz aydınlığına
Altüst ediyorum karamsarlığımı iyimserliğe

Coşkumu besliyorum sonsuz acılarım kadar
Sızdırıyorum ışığın en parlağını o kahpe dehlizlere
Gülüyorum patlayıp ışık olan karanlığa
Yoksun artık diye haykırıyorum
Bir aciz karanlık arkamda kalan
Esirmi esir aydınlıklara

C Y Oncelay
Mayıs 1993

BİR ÇİÇEK AÇAR ZAMANSIZ

BİR ÇİÇEK AÇAR ZAMANSIZ

Yanılgılarla dolu kuytu köşelerde
Bir karanlik sis dağılır gizlice
Adım adım gelir sessizliklerle
Toplar zamanın en yavaş anlarını
Oysa zaman kuytularda
Işık hızını düşler yorgun
Bir ölümsüzlük rüyasıdır dağılan
Kök salar maziye
Dallanır geleceğe
Tutunur tüm zamanlara yorgun
ve
sis....
Sarar benliğini
Renk alır götürür rüyalarından
Kısalır ölümsüzlük
Ölüm olur simsiyah gölgelerde
Sonbahar eser dağların hüznünden
Bir çiçek açar zamansız.....
Evveli olmıyan....
Şaşırtır tüm kanat vuran kuşları
Kupkuru yapraklar anıları tırmalar
Bir genç rüzgar eser umarsız..
Tufan gibi iner yağmur bencil
Kayar gider kupkuru yapraklar
Bilemezsin mevsimi artık
Anlamsız...
ve bir çiçek açar zamansız.....
Evveli olmayan..

Cemil Yavuz Oncelay

Mart 1999

VER SOZLERIMI GERI

VER SOZLERIMI GERI

İzben  olsun  kulakların aşkımın paslandığı

Çukur hayallerin yansısın dümdüz aynalarımdan

İçin korkak ayak  sesleriyle ürpersin bensiz  gecelerinde

Dünya kambur olsun dümdüz doğrularına

Kasırgalar paramparça dağılsın aşksız durgunluğunda

Esintiler kasırga olsun donuk  rüyalarında

ve dön bak harabelere ara o şeffaf sözcükleri...bensiz

Al yankılarını

Ver sözlerimi geri...

Yeşil  dokunsun gözlerinin aşksızlığına

Uzun...simsiyah  dehlizler götür gözlerinin gerisine

Bırak yanlızlıklar  aşınsın derininde

Çek getir gözlerini bana kapkara yanlizlıklarından

Yeşilinde beklerken upuzun kaybolduğum

ve tenin.... okyanus olsun titreşimleri mavi

Bir damla olup kaysın tenime tufancasına..

Ama yine de

Al yankılarını

Ver sözlerimi geri...

Cemil Yavuz Oncelay

March 1999